Kore RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Öğle Uykusu

5 posters

Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Seul Cuma Mart 11, 2011 10:41 pm

Karakterler:

Öğle Uykusu 37_tae & Öğle Uykusu 008songjoongki & Öğle Uykusu 190688_169059956477171_100001195043901_333162_4359873_s & Öğle Uykusu 199322_169060593143774_100001195043901_333164_5741430_s & Öğle Uykusu 196238_169058236477343_100001195043901_333156_586591_s


Me2day hesabına attığı mesajı son bir kez daha kıkırdayarak okudu ve telefonunu komodinin üzerine koyup yataktan kalkmak için doğruldu. Karşı duvarda asılı duran büyük, boy aynasının önüne gitti ve kendini inceledi. Saatlerce uyuduğu halde hala düzgün görünen saçları ve asla şişmeyen gözleri bazen kendisini bile şoka sokuyordu. Dış görünüş konusunda garip bir şansa sahipti. Çizgifilm karakterleri gibi hissediyordu. Johnny Bravo? Olabilir.

Batmamak için dağlara direnen güneşin turuncu ışıkları, panjurların aralarından odaya sızıyordu. Duvardaki yuvarlak, içinde SC Entertainment 2010 Kış Konseri’nde çekilmiş grupça bir fotoğraflarının olduğu saate baktı Lee Seul. Tam 11:35’i gösteriyordu, bozuktu. Ama Taeyang o dönemki saç modelini hala çok beğendiği için saati attırmıyordu. Bunu bile bile gözü takılıyordu Seul’un o kocaman şeye. Evde yalnız olduğu bir gece kesinlikle atmalıydı onu!

Ama değil yalnız olmak, eve giremiyorlardı bile. My Star albümlerinin tanıtımları ve Japonya’da çıkacak olan albümün hazırlıkları yüzünden gece uykularını unutmuşlardı. Bunun yerine arabada dinlenmek, makyaj koltuğunda uyuyakalmak gibi seçenekleri benimsemek zorunda kalmışlardı. O gün ise provalar ve KBC’deki radyo programları arasında kalan üç saatlik boşluğu değerlendirmek için eve gelmişler ve kendilerini özledikleri yataklarına atmışlardı.

Ama her güzel şey gibi bunun da sonu gelmişti. Menajer 20 dakika içinde kapıda olacaktı.

Kafasını yanındaki yatakta uyanmak için savaş veren Lider’e çevirdi ve tekrar güldü Lee Seul. “Taeyang-ah!” dedi olabildiğinde yüksek sesle. “Öğle uykusu sana yaramıyor dostum.”
Lee Seul
Lee Seul
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 10/03/11
Yaş : 34
Nerden : Incheon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Tae Yang Cuma Mart 11, 2011 11:36 pm

***Taeyang, Lee Seul, Sang Min, Woo Bin ve Jason***

|||

Yorucu geçen günlerin sayısını artık kafasında hesaplayamıyordu Taeyang. Bu harika grubun lideri olduğu için pestilinin çıktığını grup arkadaşlarına belirtemezdi. Normalde koala gibi bir rahatlığa sahip olsa da, tepede olmak beraberinde uykusuz geceleri, hızlı yiyecekleri ve inanılmaz tempoyu getiriyordu.

Uyanmıştı ama gözleri hala kapalıydı. Yanı başında dikilip kendisine bağıran Lee Seul'ü kulaç tıkacı olarak kullanmayı bile düşündü. Genelde kara haberleri ondan aldığı için adını felaket tellalına çıkarmıştı Tae.

Japonca albümlerinin hazırlıkları tam gaz devam ederken Jason'un "evim evim güzel evim" düşüncesi birazcıkta olsa gerçek olmuştu. Kapı açıldığı herkes yataklarına hücum etmiş ve hemen rüyalar alemine dalmıştı. Şimdi ise bu mükemmel hava birden bulutlanmış ve değişmişti.

Kendisini uyandıran Lee Seul'e döndü ve "Yavaş biraz, uykudan uyandığım zaman nasıl olduğumu iyi bilirsin" İki adım gerilediğini gözlemledi gencin. Ayağa kalkan Taeyang lavaboya bile uğramadan mutfağa yöneldi ve kendine kahve yapmaya başladı. Günde üç kere bu meretten içemezse huysuz hissediyordu. Woo Bin'e göre bu sadece "psikolojik" bir durumdu.

Kahvesini kulplu bardağına dolduran lider Lee Seul'e "Sang Min ile Woo Bin'i de uyandır. Jason'ı ben hallederim" diye seslendi. Kaynar lezzetten bir yudum aldı, küçümenin odasına doğru yürümeye başladı. Normalde top patlasa uyanmayacak olan sevgili magnaeyi nasıl ayaklandıracağını iyi biliyordu.

Pencerenin yanına bardağını koyarak cep telefonunu çıkardı ve After School - BANG!'i çalmaya başladı. Katlanamadığı kız grubunun ciyaklamalarını duyan Jason yataktan fırlayacak gözlerini dışarı çıkartıp deli gibi etrafa baktı. Karşısında Taeyang'ı görünce şaşırdı.

Bardağını yeniden eline alıp turuncu güneşe selam verircesine elini alnına götüren Tae "Yeni uyandın ama oldukça hareketlisin. Hadi aşağıya, toplanalım" dedi ve odanın kapısını hafifçe kapatarak dışarı çıktı.

Diğer odalardan gelen seslere bakılırsa bu koca evde artık uyuyan canlı kalmamıştı.
Lee Tae Yang
Lee Tae Yang
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 10/03/11
Nerden : Itaewon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Kim Sang Min C.tesi Mart 12, 2011 12:31 am

Gökkuşağı desenli nevresim takımı serilmiş yatağından kalkarken lanetler okuyordu Sang Min. "Dağ başında bir ev alıp, ayılarla yaşamalıydım. Hem fazla masrafı da olmaz."

İçerden gelen seslerin, yorgun kafasına çarparak beyninde dalgalar oluşturmasına aldırış etmeden, yastığının altına sakladığı telefonunu hızla çekip aldı. Kimse görmeden sosyal paylaşım sitelerini dolaşıp hayranlara "Sevindirici Haberler" vermeliydi.

"Ah! Lanet olsun, şarjı bitmiş!" Bu istemsiz bağrışından sonra karşı yatakta, yüzüstü uyuyan Woo Bin' in, sağ tarafına dönerek "Fuck" baskılı atletinin yetişmediği için açık kalan tüylü göbeğini, memnuniyetle kaşıdığını gördü. İşe yaramaz telefonunu bir köşeye fırlatıp, sendeleyerek mutfağa doğru gitmeye başladı.

Dumanaltı odada uyumak; gece yirmi şişe soju devirmiş gibi etkiliyordu Sang Min' in narin vücudunu. "Bir an önce hyung ile konuşup odamı değiştirmeliyim." Diye mırıldanıp, mutfağın kapısına asılmış hayranlarının hediye ettiği pembe kalpli süse tebessüm ile baktı.

İçeri girip, üstünde kozasından çıkmak için hazırlanan mavi kelebek resminin bulunduğu bardağı alarak, Jason' un organik meyve aromalı su şişelerini aramaya başladı. İçinde, sağlıklı her türlü sebze meyve bulunan dolabın kapağını açıp, iç çekerek baktı. "Yok, yok odayı boşverip dağ başına taşınmalıyım!"


En son Kim Sang Min tarafından C.tesi Mart 12, 2011 1:39 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Kim Sang Min
Kim Sang Min
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Song Woo Bin C.tesi Mart 12, 2011 1:01 am

Sıcacık yatağında kendini uykunun narin kollarına teslim etmişti Woo Bin. Bir anda Sang Min'in yakınmaları değindi kulağına, uykusu onun için o kadar tatlıydı ki yakınmalar sinek vızıltısı gibi geldi, geçti. Vücudu bu duyduğu sese, istemdışı olarak, kendini çevirmekle verdi tepkisini. Eli bir anda göbeğine kaydı ve kaşıma gereği hissetti.

En sonunda yerden gelen bir tıkırtı sesiyle uyanmak zorunda kaldı. "Of! Bir rahat uyku uyuyamayacak mıyım ya?" diye sitem etti haline. Uyandığında odanın hala duman altında olduğunu farketti. Beyaz olan perdeler, gün geçtikçe krem rengini almaya başlıyordu. Acaba kahverengi olmasına fırsat verilir miydi?

Bir anda, tüm sinirlerini had safhaya ulaştırmak için zır zır öten, telefonuna kaydı gözleri. Yine kimdi bu saatte? Saat kaçtı? Bir hamleyle uzanıp, hemen yatağının kenarında olan telefonu aldı eline. Telefonun yanıp sönen ışığına bakınca, arayanı farketmesi çok uzun sürmedi. Sitemkar bir ses tonuyla; "Hye Sun!" diyebildi. Tek gecelik takıldığı kızlardan sadece biriydi. Umursamaz bir tavırla meşgule aldı telefonu. Midesinden gelen sesleri kayıtsız kalmamaya karar verek, mutfağa doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.

Song Woo Bin
Song Woo Bin
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33
Nerden : mapo-gu

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Seul C.tesi Mart 12, 2011 1:32 am

Lee Seul amacına ulaşmanın, Tae-lider’i uyandırabilmiş olmanın sevinciyle kendi kendini tebrik etti. Elbette günün diğer yarısında da sevinmeye devam edecekti, tabii Taeyang sinirle kocaman açılmış gözlerini Seul’un üzerine dikip, "Yavaş biraz, uykudan uyandığım zaman nasıl olduğumu iyi bilirsin," demeseydi. Tanrım! Boyun damarlarını kastığında gerçekten korkunç oluyordu!

Taeyang öylece ayağa kalkıp odadan bir hızla çıkıp gitti. Ardından, “Birilerinin kahveye ihtiyacı var,” diye mırıldandı Seul belli belirsiz. Her sabah nasıl bir canavarla uyandığını unutmuştu. Ama o canavarın peşinden mutfağa gitti ve raftan, Sang Min’in mavi kelebekli bardaklarının ve Jason’ın disko topu şeklindeki kupalarının arkasından sade, beyaz bir kupayı çekip kendine de bir kahve koymaya başladı.

Aynı anda kahnesinden zevkli bir yudum almış olan Tae-lider, "Sang Min ile Woo Bin'i de uyandır. Jason'ı ben hallederim," diye buyurdu. Lee Seul ise onun me2day güncellemesini tamamen uyanmadan önce görmemesi için dua etmeye başlamıştı. Bu yüzden olsa gerek, söylediklerini duymadı; ya da dinlemedi. Onun yerine buzdolabının alttan ikinci rafınaki marulların arkasına saklamış olduğu jambonu çıkarmayı planladı. Yanında yumurta ile iyi giderlerdi.

O sırada Sang Min’in ve hemen arkasından ‘Fuck’ yazılı tişörtüyle Woo Bin’in gelmesiyle kafasındakileri savuşturdu. Arabadaki mini soğutucuya sakladığı sosisler de gayet doyurucu olabilirlerdi.

“İyi uyudunuz mu bakalım?” dedi buzdolabındaki yeşil şeylere iğrenen gözlerle baktıktan sonra masaya oturan grup arkadaşlarına bakarak. Aralarında tek dinç olan kendisiydi anlaşılan... ve en çok kafası çalışan. “Pekala,” dedi gözlerini karşısındakilerin vereceği tepkiye hazırlayarak. “Arabada sosisler var!”
Lee Seul
Lee Seul
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 10/03/11
Yaş : 34
Nerden : Incheon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Kim Jae Sun C.tesi Mart 12, 2011 4:46 am

Jason gülümseyerek ona onu yiyecekmiş gibi bakan hayranlara el salladı. Gerçekten, diğer üyeleri kendinin ne kadar mükemmel olduğunu her seferinde kafa sallayarak karşılasalar bile, Jason onayı hayranlarında buluyordu. Genc adam büyük sahnede tek başına duruyordu. Performansı onun daha da çok terlemesine neden olmuştu. Elindeki mendil ile alın terini sildikten sonra, sahnenin kenarına yaklaşarak mendili ciyaklayan hayranlara attı.

Mikrofonunu dudaklarına yükselterek, "Unutmayın, prenseslerim; sizi ölesiye kadar seveceğim. JASON-IZM tutkunuzu gelecek konserim için saklayın!" diye bağırdı.

Sırıtarak son kez eğildi ve sonra binlerce hayranla dolu stadyuma sırtını dönüp giyinme odalarına doğru yol aldı. Hiç inkar etmeye gerek yoktu; Jason gülerek başını salladı. O bir yıldızdı, bir dahi, benzeri olmayan bir insan. Hepsi bir aradaydı onda; Lee Seul'un pürüzsüz teni, Taeyang'ın karizması, Sang Min'in sesi, ve Woo Bin'in... hiçbir şeyi.

Tabii ki bu güzel rüyası, birden duyduğu cırtlak kız sesleri tarafından bölündü.

“Nunbu shige bitnaneun nareul ttara, oh, oh, oh!“

Jason’un uyurken ifadesi birden ekşidi ve bu müziğe daha fazla dayanamayarak gözlerini açıp yatağında doğruldu. Grubun magnaesi, sabahları karizmasını asla kaybetmeyen Seul’un tam tersiydi. Taeyang’ın ona çektirdiği After School işkencesinden sonra şişmiş gözlerini ovarken, adeta bir şimşek gibi odasından çıkan Lider‘e baktı sessizce.

Bir hayran hediyesi olan tavşan kulaklı hırkasını üzerine attığı gibi o da odadan çıktı ve mutfağa doğru yürümeye başladı.
Kim Jae Sun
Kim Jae Sun
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 10/03/11
Yaş : 34
Nerden : Busan

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Tae Yang C.tesi Mart 12, 2011 8:32 pm

Herkes uyandığına göre menajeri beklemeye başlayabilirdi. Kahvesi biten Taeyang, cep telefonunu almak için odasına geri döndüğünde gözü duvardaki saate takıldı bir kez. Bozuk olmasına rağmen ufakta olsa hatırları olduğu için atmaya kıyamıyordu. Lee Seul'ün nefret etmesine rağmen bu saatin yeri kendisine göre asla çöp olamazdı. Ufak bile olsa anısı olan her eşyayı saklardı lider, o yüzden dolaplarında sadece kendisinin bildiği bir anı deposu oluşturmuştu.

Cep telefonunu eline alıp menajere bir mesaj çekti "Uyandık ve seni bekliyoruz. Umarım geç kalmazsın, yatakta kalmak tam bir işkenceydi tahmin ettiğin gibi" Yolladıktan sonra Jason'ın tiz çığlığının olduğu yere doğru ilerlemeye başladı.

Büyük salondaki koltuklara yayılan dörtlü aralarında tartışıyordu. Ayakta durup onları gözlemleyen Taeyang, geçen iki sene içerisinde ne kadar geliştiklerini fark etti. Lee Seul'ün kalıplarını kırmadan dirençli bir şekilde aynı özelliklerle bugüne kadar geldiğini düşünüce hafifçe gülümsedi.

Birçok kez uyarmasına rağmen sigara ve aşırı alkolü bırakmayan Woo Bin'i kendi halinde takılan Sang Min'e bir şeyler anlatmasını gördü. Büyük ihtimalle yine sigara ile ilgili bir sırrını Twitter'da yazmıştı Sang Min. Uslanmayacaktı kerata, uykuya daldığı zaman kaydettikleri konuşmalardan biri ile tehdit edebilirdi bağımlımız onu.

Ve son olara ellerini iki yana açmış bir şekilde yanaklarını şişiren Jason'ı gördü. Sahnede ve hayranların karşısında dimdik duruşuyla dikkatlari üzerine çeken magnae, burada aynen bir çocuk gibiydi. Fotoğrafını çekip internete yüklese, herhalde lider demez Tae'yi keserdi kesin.

Mutlu olduğunu hissetti genç, birbirlerine gruptan çok aile olduklarını ve hiçbir zaman ayrılmayacaklarını söylemişti. Her şey şimdilik yolunda gidiyordu ama gelecekte neler olacağını kimse bilemezdi. Ellerine birbirlerine vurduktan sonra üzerine çevrilen dört çift göze "Menajerimiz gelmeden bugünkü planımız üzerine konuşalım. Sang Min, bu sefer sen anlatırsın değil mi?" diyerek sözü oda arkadaşına bıraktı.
Lee Tae Yang
Lee Tae Yang
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 10/03/11
Nerden : Itaewon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Kim Sang Min C.tesi Mart 12, 2011 9:27 pm

Sang Min, kendini rahat koltuğa attığında, "ünlü olmanın cezasını çektiğini" düşünüyordu.

Üstüne giydiği siyah ve rahat kıyafetlerin kasvestliğine yakışır yüzüyle Woo Bin çıkmıştı hemen karşıdaki "+18 dumanaltı" odadan. Elindeki telefona bakarak sinirli şekilde koltuğun yan tarafına oturduğun da, Sang Min için uykusuzluktan zonklayan başının migrene dönüşmesi an meselesiydi.

Gerçekleri ya da kendi deyimiyle "şeffaf hayatını" hayranlarının bilmesinde ne kötülük vardı? Hayatını gizleseydi, içi dışı bir olduğunu nasıl söylerdi; severek katıldığı ama çok az konuşmasına izin verildiği röportalarda?

Woo Bin' in ağzından çıkan sözlerin, tehditkar soğukluğuna kulak asmadan başını önüne eğip, koluna taktığı; ucunda kuvars bulunan şans bilekliğine iç çekerek baktı. Bu sırada dumanlı oda arkadaşı Woo Bin'in mat ve pürüzlü sesinin yerine, başka birinin ona seslendiğini duydu. Başını kaldırdığı sırada düşünceli duran liderin ondan cevap bekler gibi baktığını farketti.

"Menajerimiz gelmeden bugünkü planımız üzerine konuşalım. Sang Min, bu sefer sen anlatırsın değil mi?"

Önemli bir konuşma yapmaya başlayacak gibi boğazını temizleyerek, gözüne gelen öğlen güneşinden rahatsız olduğunu belli eden yüz ifadesiyle arkadaşlarına döndü.

"KBC’deki radyo programının başlamasına az kaldı, menajer de birazdan burda olur. Bence spiker; Woo Bin' in tek gecelik aşkları kategorisinde, ellibeş puan alarak orta sıralara yerleşen uzun boylu Bong Cha olacak. Bunun için her türlü iddiaya girerim!"

Grup üyelerinin, şaşkın; Woonie' nin ise tehditkar bakışlarının üstüne eklenen "bittin sen" yüz ifadesinden korkmaması imkansızdı.

Sevimli olmak için kastığı dudaklarının arasından istemsizce mırıldandı. "Hadi aşağıya inelim."
Kim Sang Min
Kim Sang Min
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Song Woo Bin C.tesi Mart 12, 2011 10:28 pm

Woo Bin, mutfakta bir yiyecek bulamamanın acısıyla, odasına gidip üstünü değiştirmişti. Rahat ama salaş olmayan ve kesinlikle siyah olan, bir şeyler giyip tekrar salona dönecekken internet alemini kontrol etmek istedi bir anda. Belki de bir histi! Bunu Sang Min'in Twitter'inde yazdığı şeylerden sonra anlamıştı ancak. Salona döndüğünde, telefonuna baka baka, homurdanarak koltuğa bıraktı kendisini.

"Bunu fena ödeyeceksin, hyung!" diyerek, tehditkâr bir bakış sundu Sang Min'e. Sonra da onun başını önüne eğişini izledi. Takmıyor muydu? Yoksa çekinmiş miydi? Bilemedi.

İzmaritlerinin satışa sunulmasını nasıl düşünebilmişti? Gerçi ondan, internete yayılacak konularda, her şey beklenirdi! Sinirlerini yatıştırmaya çalışırken, iyi yanına bakmayı denedi; o izmaritlerin satılacağını düşündü ve bunun gururunu okşayışına şahit oldu. Sonuçta, ortada sadece kendisi dokundu diye satılacak bir 'şey' vardı, değil mi?

Onu düşüncelerinden liderin; "Menajerimiz gelmeden bugünkü planımız üzerine konuşalım. Sang Min, bu sefer sen anlatırsın değil mi?" sözleri uyandırdı. Menajerin geleceğini duyunca aklına ilk gelen, mutfakta Lee Seul'un; “Arabada sosisler var!” deyişi oldu. Sosisleri şu an için özlemle bekliyordu.

Sonra liderin sorusunu tamamlayacak olan Sang Min'e döndü. Onun suratını görünce sosis özlemi delik bir balon gibi sönüp gitmişti. Soruyu cevaplamadan önce, dünayayı kurtaracak bir şeyler söylecekmiş gibi, boğazını temizleyişi dikkatini çekti. Ona hala o kadar sinirliydi ki Jason'un "kendini beğenmişliği"ni onun üstlendiğini düşünmekten kendisini alamadı. Ardından Sang Min'in kendisi için söylediklerini duyduğunda, yükseklerde olan sinir sayısı had safhaya ulaşarak evresini tamamladı.

Ne diyordu Sang Min öyle? Onun günübirlik ilişkisi özel bir meseleydi sonuçta. Benim özel hayatım sadece beni ilgilendirir! Sonra bu düşüncesini saçma buldu. Sonuçta artık bir ünlüydü ve hayranları da onun özel hayatıyla ilgilenirdi. Yine de Sang Min'in söylediklerine olan siniri hala geçmemişti. Bu düşüncelere o kadar çok dalmıştı ki Sang Min'in; "Hadi aşağıya inelim." lafını duyduğunda şaşırmıştı. Ne yani, bir de sıvışmaya mı çalışıyordu? Bu böyle yarım kalamazdı!

"Bunu kesinlikle fena ödeyeceksin hyung!" diye tısladı dişlerinin arasından. Sonra menejerle birlikte gelen sosisleri düşünerek bir hışımla ayağa kalktı. Sosisleri midesine indirmenin yanı sıra radyo programına gitmenin de vakti gelmişti artık.
Song Woo Bin
Song Woo Bin
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33
Nerden : mapo-gu

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Seul C.tesi Mart 12, 2011 11:13 pm

Woo Bin, Sang Min’e “Bunu fena ödeyeceksin, hyung!” diye tıslayarak kendini koltuğa attığında, bunu pek umursamamıştı Lee Seul. Ya yeni bir internet faciasıydı, ya da Sang Min –tekrar- Woo Bin’in eskilerinden birini ayartmak için uğraşıyordu. Sang Min de bunu her zamanki ellerine ve el çevresine bakma taktiğiyle doğruluyordu doğrusu.

Jason oturduğu yerden Üç Ayı şarkısını söylüyordu, kendini eğlendiyordu. Lee Seul ise onun şarkısına eşlik ederek konsolun üzerindeki aynadan kendine bakıyordu. Reklam anlaşması olduğu için günlük hayatında giymek zorunda olduğu Spris eşofmanları, kırmızılı siyahlı renkleriyle oldukça şık duruyordu. 22 saat süren çalışma programları yüzünden gelişen karın ve kol kasları, artık biraz daha erkeksi görünmesini sağlamıştı. Gerçi iki hafta önce vizyona giren şampuan reklamındaki kadar çekici görünmediği kesindi. Şaşırtıcı olmayan ise, reklamı evde sadece Sang Min’in beğenmesiydi. Hatta gidip şampuanı satın almıştı bile.

Kendi kendine ‘sevişme sahneleri çekmekten ne kadar çok nefret ettiğini’ bir kez daha hatırlattı ve kendini yapışık ikizi olduğunu düşündüğü aynadan ayırarak koltuklara doğru ilerledi. Henüz oturmuştu ki Lider somurtmuş suratıyla içeriye girdi. Kahvesini bitirmiş olmasına rağmen hala düzelmemişti.

“Menajerimiz gelmeden bugünkü planımız üzerine konuşalım. Sang Min, bu sefer sen anlatırsın değil mi?” diyerek topu Sang Min’e atmıştı. Plan yapmak bile istemiyorsa kesin bir sorunu vardı.

Sang Min boğazını kasıntılı bir şekilde temizledi ve dik oturmaya özen göstererek konuşmaya başladı. "KBC’deki radyo programının başlamasına az kaldı, menajer de birazdan burda olur. Bence spiker; Woo Bin' in tek gecelik aşkları kategorisinde, ellibeş puan alarak orta sıralara yerleşen uzun boylu Bong Cha olacak. Bunun için her türlü iddiaya girerim!" Daha sonra Woo Bin’in korkunç –gerçekten korkunç- bakışlarından korkarak, “Hadi aşağı inelim,” dedi. Tatlı olmak için uğraşıyordu.

Woo Bin, yanında oturan gencin şirin gülümsemesinden hiç etkilenmeyerek buz gibi bir cümle mırıldandı; “Bunu gerçekten fena ödeyeceksin hyung!” Sonda hızla ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi.

“O zaman,” dedi Seul eşofmanına uygun ayakkabılarını almak için girişe yakın bulunan, kocaman ve üçte ikisini Seul’un mal varlığının kapladığı ayakkabı dolabına doğru ilerleyerek. “Programa gidelim ve menajerin bize alacağı akşam yemeğinin güzel olması için dua edelim.” Kendilerinin satın alacak parası elbette vardı; ama zaman konusunda biraz(!) sıkıntılılardı.
Lee Seul
Lee Seul
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 10/03/11
Yaş : 34
Nerden : Incheon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Kim Jae Sun Paz Mart 13, 2011 9:58 am

Diğer üyelerin konuşmalarını meraksız bir ifadeyle takip eden Jason, hala After School travmasının içindeydi. Woo Bin ve Sang Min’in arasındaki gerginliği fark etmeyecek kadar uykusu vardı zaten. Gözlerini ovarak, kendini üç ayıcık şarkısını söyleyerek uyanık tutmaya çalışan magnae, Lee Seul’un ona eşlik ettiğinde sırıtarak devam etti. Grubun üyeleri arasından en uzun süredir tanıdığı Lee Seul’un profiline yandan baktığında, onu ister istemez kıskandı biraz. Zaten kıskanmamak elde değildi. Onu grubun annesi gibi görüyordu genc adam. Lee Seul her ne kadar soğuk davranmaya çalışsa da, grupla gerçekten çok ilgileniyordu. Belki bu da Taeyang ile aynı odayı paylaşmalarının nedenlerinden biriydi. Taeyang’ın yetişemediği şeylerle o ilgilendiyordu. Jason grupta en cok Lee Seul'e özeniyordu.

Başını çevirip konsolun üzerindeki aynadan kendine baktı ve refleksyonunu gördüğünde ifadesi ekşidi. Dudaklarını büzerek elleriyle uykudan kalma dağınık saçlarını düzeltmeye başladı. Perdelerin camları tamamen kapattığına şükrediyordu; iki hafta önce karşı daireye taşınmış olan ve onları dürbünle izleyen lise kızlarının bu utanç verici halinden resim çekip internete yaymalarını istemezdi. Zaten geçen hafta o sapık hayranlara biraz 'eye-candy' vereceğim diye beyaz bir atlet içinde penceresinin karşısına geçip olmayan kaslarını tüm dünyaya gösterdiği için Tae lider ona kızmıştı bile.

Jason şimdi biraz daha uyanık haliyle diğer üyelere çevirdi gözlerini. Woo Bin hyungun neden sinirli baktığına bir anlam vermeye çalıştı. Belki Sang Min hyung yine onun hakkında bir şeyler yazmıştı internete. Açıkcası röportaj konusunda, Jason kendini Sang Min’den daha tuhaf buluyordu yersiz yorumlarıyla. Sang Min’in verdiği patavatsız cevaplar yanlış olmalarına rağmen bayağı ilgi görüyordu en azından. Jason ise, geçen yaptıkları röportajda sorulan, Hayatta en çok zorluk çektiğin an hangisiydi? sorusuna, Annemin beni doğurduğu an çok acı ve zorluk çektiğimi düşünüyorum, dediğinde dört bir yandan gelen 'sen aptal mısın?' bakışları onun aslında ne kadar gülünecek bir insan olduğunu belli etmişti. Lee Seul’un ona röportaj sonrası omuzuna bir el koyup, 'bir lafı ancak bu kadar kıçından anlayabilirdin, tebrikler' demesi de hiç yardımcı olmamıştı depresif haline. Cevap vermeden önce iyice bir düşünmek öncelik olmalıydı mutlaka.

Koltuktan kalkıp Lee Seul’u ayakkabı dolabına dogru takip etti ve eline gelen herhangi bir ayakkabıyı giydi. Zaten sadece radyo istasyonuna gideceklerdi, kendini süslemenin bir anlamı yoktu. Bu sabah neden hiç konuşkan olmadığını merak ederek, salondaki küçük masanın üzerinde duran güneş gözlüklerini eline alıp, kapının yanında durarak diğer üyelerin hazırlanmalarını ve menajerin aramasını bekledi.
Kim Jae Sun
Kim Jae Sun
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 10/03/11
Yaş : 34
Nerden : Busan

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Lee Tae Yang Paz Mart 13, 2011 8:01 pm

Menajer sonunda gelebilmişti. Tae'nin telefonunu arayıp arabayı park ettiğini söylemişti. Ayakkabılıkta düz renk olan converselerinden birini ayağına geçirdi. Şimdi odasına geri dönüp ayakkabı seçemezdi, koalalığı bu gibi durumlarda kendini gösteriyordu. Diğerlerinin konuşmaları devam ediyordu, Woo Bin'in suratında gayet ciddi bir ifade verdi. Bu surat ifadesini gördüğü an Tae neler olup bittiğini anlamıştı. Sebep Sang Min ve dediği şeylerdi yine.

Diğerlerini arkaya bırakarak tek başına asansöre binerek aşağıya indi. Kapıyı açtığında temiz havayı ciğerlerine çekti. Güzel bir kendilerini ekliyordu. Radyo programının iyi geçmesi için Sang min'in ağzını koli bandı ile bağlamak istiyordu. Ayrıca Jason'a da sorulan soruları iyi düşünüp idrak etmesi için düşünce süresi yaratmalıydı. Hayranları her aldıkları cevaı beğenip bağırlarına basıyor olsalar da, Tae sıradan gruplara benzemediklerini göstermek istiyordu sürekli. Zaten kendisinin röportajlarına bakan sanatçıdan çok yazarla söyleşi yapıldığını düşünürdü.

En son "aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna "Aşk bir hiçliktir. İçinde yarattığı boşluk ve mutluluğu tarif etmek için alfabe yetersizdir. Ne kadar yazılsa, ne kadar çizilse yine de o raddeye ulaşamazsınız. Gerçek "yüce" olan duygulardandıri yoğunluğun ile insan "her şeyi, ama her şeyi" yapabilir" diye cevap vermişti. Soruyu soran kadının surat ifadesi şimdi bile aklında.

Bunları düşünürken bir yandan da arabanın park edildiği yere gidiyordu. Diğerleri kendi yeri olan arka sağ taraftaki koltuğu gıcık etmek için süreki kapıyorlardı. O yere obsesifti Taeyang, böyle küçük şeylere takmayı seviyordu için için. Arabanın içine girdi, klimanın verdiği soğuk havayla daha da canlandığını hissetti. Uyuma hissi artık tamamen bünyesinden çıkmıştı, dinç bir şekilde kenardaki mini buzdolabına doğru eğilerek içindeki sosisleri çıkardı.

"Sabahtan beri bir sosis konusudur gidiyor" diyerek bir tanesini çiğ olarak ağzına attı. "Tadı güzelmiş, markasını not etmeliyim aklıma" dedi. Menajer şöför koltuğuna oturarak ıslık çalmaya başladı. Taeyang o sırada yıllardır beraber oldukları adamı kıskandı. Kendisi ne kadar uğraşırsa uğraşsın ıslık çalamıyordu. Eliyle ritim tutmaya başlayarak çevreyi incelerken, bir yandan da diğerlerinin nerde kaldığını düşünüyordu.

Sonunda ufukta Lee Seul'ün kafasını göründe "Tam zamanında" dedi. Arkasında didişmek için fırsat kollar gibi duran Woo Bin ve Sang Min duruyordu. En arkada kapıyı yeni açan Jason ise kendinden beklenmeyecek şekilde sakin yürüyordu.
Lee Tae Yang
Lee Tae Yang
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 10/03/11
Nerden : Itaewon

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Kim Sang Min Paz Mart 13, 2011 9:15 pm

Sang Min, sezon indirimden aldığı ayakkabılarını bağlarken, rahat yatağının altındaki beyaz kasasını düşünüyordu. Sosyal paylaşım sitelerindeki yazışmalardan sonra şifresini değiştirmenin vakti gelmişti. Eğildiği yerden doğrulunca boş midesinin altüst olmasının verdiği sinyallerle duvara tutunmak zorunda kalmıştı. Bir de Woo Bin' in az önce yapmış olduğu tehtidlerinden, hassas bünyesinin feci şekilde etkilediği kesindi. Bu, ona göre patavatsızlık değildi; ya da Woo Bin' in eski sevgililerini ayartma operasyonu. Bu onun yapısı, değiştiremediği davranışlarıydı.

Geçen sene, Dong -Yul dergisinin birinci sayfasına koyulacak olan röportajda yapmış olduğu "uzun dil sürçmesi" grup üyeleri tarafından hiçbir zaman unutulmamıştı. Aslında bu da onun suçu değildi. Tiki olup sürekli elleriyle oynayan adamın, "En sevdiğin üye hangisi?" sorusuna hepsinin sırlarını tek kelimeyle anlatıp sonunda "İşte bu sırları yüzünden hiç birini sevmiyorum." demesinden sonra şu anda bile liderin koli bandı bulup ağzını bantlamak istediğini hissettiriyordu ona. Aynı o günden sonra "mutlu, olaysız" geçen röportajlar ve katıldıkları programların öncesinde bu istediğini bütün grup ile paylaşması, ses kayıt cihazlarıyla tehtid edilmesi gibi..

Evin gösterişli dış kapısını daha fazla ittirip açmak gereği duymadan, her zaman zayıf ve fit olan vücudunu aralık kısımdan dışarı attı. Giydiği dar kaprinin ve ellerinde para tutarken çizilmiş karikatürünün baskısı bulunan en sevdiği tişörtünün kapatmadığı pürüzsüz ve tüysüz teni soğuk havaya kızmış güneşin yakıcı etkisini hissediyordu. "İşte bu saatleri seviyorum." diyerek, Woo Bin' i umursamadan, içinde her türlü çiçeğin kokularını atmosfere bıraktığı bahçeden koşup, lider ve grubun annesi Lee Seul' un bulunduğu "sosis" kokulu arabaya attı kendisini. Bu hava değişimi midesini çok sevindirmiş, bir sosis kaparak yol boyunca onu kemirme istediğine karşı gelememişti. İki sene önce yaptırdığı dişlerinin arasında tuttuğu sosis ile kafasını kaldırdığında siyah camın ardından; arabaya doğru gelen Jason' un güneş gözlüklerini farkedip indirimli siteleri gezmesi gerektiğine karar verdi.

Grup üyeleri arabadaki yerlerini aldıkları zaman, menajerlerinin komutuyla yola koyulmuşlardı. Hala dişlerinin arasında oynadığı sosis ile camdan sevdiği şehrin güneş ile parlayan sokaklarını inceliyordu. Ağacın dibinde, annesinin uzattığı elmayı, kırılmış oyuncağının tamir edilmesi gibi sevinen çocuğun hareketleri, şapkasını çıkartıp başını gökyüzüne kaldıran yaşlı adamın, meteorolojiye olan güveni.. Hepsi mutlu ediyordu Sang Min' i. Arabanın içine göz attığında sabırsız duran üyelerin telaşlı halleri, hayranlarının onlara olan sevgisi...

Menajerin frene basmasından iki dakika önce yarısını ağzında sindirdiği sosisi yutmuş, yerinde doğrularak hazır duruyordu. Grup arabasının geniş kapasını açtıklarında, dışarı çıkarak aynı o adam gibi gökyüzüne baktı. "Harika bir gün." diye mırıldanıp, kafasını biraz aşağıya indirdiğinde Radyo binasının büyük yapısını gördü. İçeri girip spikerin Bong Cha olup olmadığı öğrenmek için sabırsızlanıyordu.
Kim Sang Min
Kim Sang Min
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Öğle Uykusu Empty Geri: Öğle Uykusu

Mesaj tarafından Song Woo Bin Paz Mart 13, 2011 10:55 pm

Woo Bin, sinirlerinin verdiği hışımla ayağa kalkınca, diğer üyelerde ayağa kalkıp kapıya yönelmişti. Herkes aşağıya inip ayakkabılarını giyip dışarı çıktığında, Woo Bin kendini Sang Min'i sinirle süzerken buldu. Olamaz! Bu sinirini radyo programına kadar bastırması lazımdı. Yoksa orada sorulan sorularda Sang Min ile ilgili bir açık yakalarsa, bu ikisininde başının belaya girmesi anlamına gelirdi. Kendisi de ayağına alelade bir ayakkabı geçirdikten sonra kendisini dışarı attı.

Dışarıya çıktığında güneşin yüzüne vurmasını umursamadan, mis kokulu dolu çiçeklerle dolu bahçenin ortasına ilerledi. Çiçek kokuları onu her zaman rahatlatırdı. En iyisi biraz burada durup bu kokuyla kendisini sakinleştirmesiydi. Diğer üyeler arabaya doğru giderken, o biraz daha çiçeklerle haşır neşir olmayı seçti. Çünkü bu sinirli halinden Sang Min'in korkması bir yana diğer üyelerin de yeterince rahatsız olduğunu suratlarından okuyabiliyordu. Yalnız dikkatini çeken, grubun magnaesinin umursamaz tavırlarıydı. Onlar o kadar zıtlaşırken, Jason şarkı söylemekle yetiniyordu. Acaba Sang Min'le uğraşırken, magnaeyi de aradan çıkartsa mıydı diye düşündü. Sonra onun o masum suratını anımsayınca, bunu düşündüğü için kendisine kızdı. O biricik magnaesine kıyamazdı ki!

Diğer üyelerin sabırsızlığını hissetti bir an kalbinde. Artık arabaya binse iyi olacaktı. Ne de olsa yeterince çiçek kokusunu içine çekmiş bir halde huzurluydu. Kendini arabanın içine attığında, Seul'un bahsettiği sosis kokusu burnuna doldu. Siyah olan arabanın içine bindiğinde camları filmli diye daha bir sevindi. Aç midesini sosislerle doldururken, o iğrenç görüntünün dıaşrıdan seçilmesini istemiyordu. Sosis kokusuna daha fazla dayanamayıp, bir tanesini aldığı gibi ağzına tıkmaya çalıştı. Arabadakilerin hepsi ailesi olduğu için bu iğrenç görüntü kimsenin dikkatini çekmemişti, çünkü her zamanki haliydi. Büyük bir zevkle sosisi midesine indirdikten sonra, dolu olan karnını okşadı.

Kafasını kaldırıp arabanın içini süzdü. Deri olan koltukların üzerinde, rahat bir biçimde oturan ailesi mutlu görünüyordu. Liderin suratında biraz endişe okusa da yine de fena sayılmazdı. Herkes telefonları elinde sosyal paylaşım sitelerine bir şeyler yazmakla meşguldü. O da eline telefonunu alıp kendi sitesinde baktı önce. Oradaki hayranlarına, kız olması daha bir özenli yapıyordu, güzel cevaplar verdikten sonra aklına Sang Min'inki geldi. Oraya tıkladığında "can güvenliği" hakkındaki yazısını görünce, istemsizce suratına bir gülümseme yayıldı. Kafasını bir anlığına kaldırıp, camdan dışarıyı izleyen Sang Min'e çevirdi bakışlarını. Sonra Woo Bin'de dışarıyı izlemeye başladı. İnsanların kendine özgü, hareketleriyle psikoloji ve özel hayatlarını yansıttığını, davranışlarına baktı. En iyisi izlememekti. İnsanların hareketlerini izlemek onun için onların özel hayatlarına dair izlenimler edinmesi demekti ve kesinlikle özel hayata bir sayıgısı vardı! Kafasını yukarı kaldırıp, açık olan gökyüzünün keyfini çıkarmaya başladı.

Arabanın ani bir frenle durduğunu hissedince, kafasını gökyüzünden ayırıp, geldikleri binayı incelemeye başladı. Yeterince büyük olan ve renklendirme yerine beyaz tercih edilmiş, sade olan bir bina. Kapısı içeriye girmelerini beklermişcesine bakıyordu sanki. İçeri de neler olacaktı? Bunu heyecanla bekliyordu...



Song Woo Bin
Song Woo Bin
CITY Üyesi
CITY Üyesi

Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 11/03/11
Yaş : 33
Nerden : mapo-gu

Kişi sayfası
Maddi Durum:
Öğle Uykusu Left_bar_bleue90/100Öğle Uykusu Empty_bar_bleue  (90/100)

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz